Makalelerimiz
- Anasayfa
- Blog
Güncel Makalelerimiz












İdari Yargı Kararları Nedeniyle Anayasa Mahkemesine Başvuru Yapılması
İdari yargı, devletin idari eylemleri ve işlemlerinin denetlenmesi için oluşturulmuş bir yargı alanıdır. Bu alanda, idarenin bireyler üzerindeki kararlarının hukuka uygunluğu sorgulanır ve gerekirse iptal edilir. İdari yargı, idarenin kararlarının denetimi yoluyla, kamu hizmetlerinin etkin ve hukuka uygun bir şekilde işlemesini sağlamak amacı güder. İdari yargının temel işlevi, idarenin keyfi hareket etmesinin engellenmesi ve vatandaşların haklarının korunmasıdır. Türkiye’de idari yargı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na dayanarak faaliyet gösterir. Bu kanun, idari yargı sürecinin nasıl işleyeceğini, davaların hangi şartlar altında açılabileceğini ve hangi prosedürlerin izleneceğini belirler. Anayasa m.125’te idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtilmekle birlikte adli yargı, idari yargı veya anayasal yargı diye bir ayrım yapılmamıştır. Bununla birlikte idare hukukunda mevzuat birliği bulunmamasından kaynaklı olarak idare hukuku esaslarını Anayasaya da dayandırmaktadır. Bu nedenle de anayasal yargıya da tabidir.
İdari davalar, iptal davaları, tam yargı davaları ve tespit davaları gibi türlere ayrılır. İptal davaları, idarenin bir işleminin hukuka aykırı olduğunun tespiti ve iptali için açılırken, tam yargı davaları, idarenin işlem ve eylemlerinden dolayı uğranılan zararın tazmini için açılır. Tespit davaları ise, bir durumun yasal statüsünün belirlenmesi amacıyla açılır. İdari yargı, her bir davada idarenin eylemlerinin hukuka uygunluğunu denetler ve gerektiğinde idarenin işlemlerini iptal eder. Türk hukukunda idari yargı, idarenin hukuka uygun hareket edip etmediğini denetlemek amacıyla belirli kurallar çerçevesinde işler. Ancak idari yargı, yalnızca idareye yönelik şikâyetlerin çözümlendiği bir alan olmayıp, aynı zamanda Anayasa Mahkemesi ile önemli bir ilişkiye sahiptir.
Anayasa Mahkemesi, Türk hukuk sisteminde anayasal denetim sağlayan yargı organıdır. Anayasa Mahkemesi’nin temel işlevi, yasaların ve diğer düzenleyici işlemlerin Anayasaya uygun olup olmadığını denetlemektir. Anayasa Mahkemesi, bireylerin Anayasaya aykırı yasal düzenlemelere karşı başvurabileceği bir yargı organıdır. Ancak, idari yargı ile Anayasa Mahkemesi arasındaki ilişki, daha çok idari işlemlerin denetimi ve bireysel başvurular açısından önem kazanmaktadır.
Türkiye'de Anayasa Mahkemesi’ne başvurular, genellikle bireysel başvuru yolu ile yapılır. 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle bireysel başvuru hakkı, vatandaşlara Anayasaya aykırı olan idari eylem ve işlemler hakkında doğrudan Anayasa Mahkemesi’ne başvurma imkanı sağlamıştır. Bu durum, idari yargının sınırlarını aşarak, bireylerin anayasa ile güvence altına alınan haklarının korunmasını güçlendirmiştir.
Anayasa Mahkemesi, idari işlemlerin Anayasaya aykırılığını denetlerken, bazen idari yargı kararlarının da denetimini yapabilmektedir. İdari yargı, çoğunlukla idarenin işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığını belirlerken, Anayasa Mahkemesi daha geniş bir bakış açısıyla, bu işlemlerin Anayasaya aykırı olup olmadığını sorgular. Özellikle idarenin uygulamaları, yasaların da ötesine geçerek temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiğinde, Anayasa Mahkemesi’nin devreye girmesi ve bu işlemi iptal etmesi söz konusu olabilir.
İdari yargının Anayasa Mahkemesi’ne etkisi, özellikle Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararları ile şekillenir. İdari yargı, idarenin bir işlem veya eyleminin hukuka aykırılığını belirlediğinde, bu durumun daha geniş anayasal ilkelerle uyumlu olup olmadığının denetlenmesi gerekir. Eğer idari yargı tarafından verilen bir karar, anayasa ile bağdaşmıyorsa, Anayasa Mahkemesi tarafından bu kararın iptali istenebilir.
Bir diğer etki ise, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararların idari yargıyı yönlendirmesidir. Özellikle temel hak ve özgürlüklerin ihlali gibi durumlarla karşılaşıldığında, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlar, idari yargı tarafından daha dikkatle incelenebilir ve uygulanabilir. Bu anlamda, idari yargı ve Anayasa Mahkemesi, birbirini tamamlayan iki önemli denetim organıdır.
Sonuç olarak, idari yargı ve Anayasa Mahkemesi, Türk hukuk sisteminin önemli iki bileşenidir. İdari yargı, idarenin hukuka uygunluğunu denetlerken, Anayasa Mahkemesi de bu işlemlerin Anayasaya uygun olup olmadığını denetler. İdari yargı, bireysel hakların korunması ve idarenin keyfi işlemlerinin engellenmesi açısından büyük önem taşırken, Anayasa Mahkemesi, daha geniş bir anayasal denetim sağlar. İdari yargının kararları, Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenebilir ve bu denetim, hukuk güvenliğini ve bireylerin anayasal haklarını korur. Her iki organın birbirini tamamlayıcı işlevleri, Türkiye’nin hukuk sisteminin sağlıklı işlemesi adına büyük bir önem taşır.
Av.Zeynep Tuğçe KİRİK